Benden Sonra Tekrar Et ⎜Repeat After Me

(Please scroll down for English)

“BENDEN SONRA TEKRAR ET”
8 – 16 / 11 / 2018
Pakistan Pavyonu, Kültürpark

Geçmişin zihinde canlandırılması için gerekli koşullar, insanı hatırlamaya yönlendiren unsurlarla bir araya geldiğinde ortaya çıkan anımsama halini geleceğe taşımak, Kierkegaard’a göre yinelemeyle mümkündür. Bunun bir diğer yolu da, ekseriyetle pasif eylemsizlik olarak tanımlanmasına rağmen aktif bir eyleme de dönüştürülebilen bekleme hâlidir.

Kültür için Alan destekli Monitor, hafızaya dönüşmüş geçmiş gerçeklikleri yeniden uyandırmak istediği “Benden Sonra Tekrar Et” isimli sergisinde, Fatma Bucak ve Basir Mahmood’u bir araya getiriyor.

Çalışmalarını ve yaşamını Amsterdam’da sürdüren Lahor doğumlu Basir Mahmood, “All Voices Are Mine” isimli 2018’de ürettiği çalışmasında, 1977 senesinde büyük bir çöküşe başlayan Lahor merkezli sinema endüstrisini ele alır. Sinemadaki yeni dalganın eski olanı neredeyse yok ettiği Pakistan’da, sanatçı, artık unutulmaya yüz tutmuş yönetmen, yapımcı ve oyuncu gibi sektörde çalışanların anılarından yola çıkarak ürettiği videoda, geçmişe ait olanı, bugünde canlandırır. Mahmood’un çalışmasında, tekrarlar ve bekleyişlerle örülü kurgu, geçmişin hafızasını canlı tutmak için kullanılan bir yönteme dönüşür. Tekrar edilmeyen bilgi, hafızanın zayıflamasına yol açarken, yeteri kadar tekrar, uzun süreli hafıza olarak adlandırılan öğrenmenin gerçekleşmesine yardımcı olur. Tekrar edilen, hafızada yer eder. Tekrar edilmeyen bilgiden geriye ise kısa zamanda çok az şey kalır, bu bilgi unutulmaya yüz tutar. Bekleyiş de tıpkı tekrar gibi, eğer içinde, kendi dışında bir eylem barındırıyorsa düşünmek için alan yaratır. Basir Mahmood, “All Voices Are Mine” isimli çalışmasında, başkalarına ait anıları aktarırken, tekrarlardan, bekleyişlerden ve her ikisinin birbirine dönüşümünden yararlanır.

Çalışmalarını ve yaşamını Londra ve İstanbul’da sürdüren Fatma Bucak’ın 2012 yılına ait çalışması “Blessed are you who come”, Türkiye – Ermenistan sınırında, eski bir kilisede geçmektedir. On ikinci yüzyıla ait bu kiliseden geriye kalanların önünde, Bucak’ın beklemelerini istediği on üç kişinin, sanatçının davranışlarına verdikleri kurgusal olmayan tepkiler, çalışmanın içeriğini oluşturur. Performans, güneşli olmayan bir günde, Bucak’ın diğer çalışmalarında da kullandığı metaforlardan biri olan yumurtayı kullanmasıyla başlar. Bedeninde, çıplak ayaklarla uzun yol kat etmiş olduğunu düşünebileceğimiz emarelere sahip siyahlar içindeki kadın, ellerinde tuttuğu yumurtaları kırdıktan sonra, sahip olduğu tek ekmeği, oradaki herkesle birer birer bölüşür. Yürüyerek terk edilmiş topraklara yine yürüyerek dönen bu kadın, yok edilmiş tüm umutlara rağmen geçmişten getirdiği dostluğu ve paylaşma duygusunu, tekrar ettiği hareketlere eşlik eden bekleyiş vasıtasıyla izleyiciye ve sanatçının kendi deyimiyle icracıya aktarmayı ister.

Kurgu ile gerçek arasında gezinen iki çalışmada da geçmişin bugüne taşınarak yarına ulaştırılmaya çalışıldığı görülür. Yineleme ve beklemenin öğretebilecekleri üzerinden kurgulanan sergi “Benden Sonra Tekrar Et”, 8-16 Kasım 2018 tarihleri arasında Kültürpark’taki Pakistan Pavyonu’nda ziyaret edilebilir.

“REPEAT AFTER ME”
8 – 16 / 11 / 2018
Pakistan Pavilion, Kültürpark

According to Kierkegaard, repeating makes it possible to bring to future the state of reminiscence that arises as conditions necessary for envisioning past combine with elements driving one to remember. One other way is the state of waiting which, though defined as passive inactivity can be turned into an active action.

Monitor, supported by Spaces of Culture, is bringing together the works of Fatma Bucak and Basir Mahmood in “Repeat After Me” exhibition with a will to re-awake realities that turned to memories.

Basir Mahmood, born in Lahore, works and lives in Amsterdam. In his 2018 work “All Voices Are Mine,” he focuses on Lahore-centered cinema industry, which went into a great collapse in 1977. In the video he produced basing on the memories of the almost forgotten people in the sector such as the director, producer and the player, Mahmood recreates today what actually belongs to the past in Pakistan where the new wave in cinema has nearly swept away the old fashion. In the arising work of Mahmood, the set-up depending on repetitions and waiting turns into a method used to keep alive the memory of the past. The unrepeated information leads to weakened memory whereas sufficient repetition helps learning, also called as long-term memory. What is repeated becomes a part of the memory. Very little remains behind from the unrepeated information and that information tends to be forgotten. Waiting, just like repetition, creates space for thinking, if it contains an action apart from itself. Basir Mahmood in his “All Voices Are Mine,” makes use of repetition and waiting, and the two turning into each other while narrating memories belonging to others.

Fatma Bucak works and lives in London and Istanbul. Her work “Blessed are you who come” dated 2012, takes place in an ancient church on the Turkish-Armenian border. In this work, Bucak previously asks thirteen people to wait in front of the ruins of this 12th century church, and their non-fictional reactions to the artist’s behaviours constitute the content. The performance begins on a cloudy day with Bucak’s use of eggs, a metaphor which she had used in her previous works, as well. The woman in black, whom we think might have walked a long way barefoot, breaks the eggs on her body first, and then, one by one, she shares her only bread with everyone. This woman, who has just walked back to the lands that had once been deserted on foot, in spite of all loss of hopes, brings along the friendship and the sense of sharing from the past, and through the wait accompanying her repeating actions, wants to transfer them to the viewers, whom she prefers to call performers.

In both of the works that could be taken as fiction or truth, we come across the same theme: the past being carried into the present in a sense to be delivered to the future. The exhibition “Repeat After Me” built upon what repetition and waiting could teach us all, can be visited in Pakistan Pavilion in Kültürpark between 8-16 November 2018.